Bir şeyler öğrenmeye çalışan kişilerin davranışlarında herhangi bir değişiklik olmuyorsa öğrenme başarılı olmamış demektir. Bizim tasarım yaparken temel yasalarımızdan birisi;
“Ya davranış değişikliği ya ölüm» dür. Esas olan değişimi veya davranışı göstermek değil, kişilere tüm bunları onların da yapabileceklerini göstermektir. Bununla birlikte, öğrenim istenilen uygunlukta, faydalı ve ilgi çekici olduğunda bile davranışı değiştirmek zaman alabilmektedir.
Davranışları değiştirmek için kişilere yeni bilgi ve becerilerini ders ortamında uygulayabilecekleri çeşitli fırsatlar sağlamalıyız. Diğer bir deyişle, kişilere pratik yapma olanağı sunan öğrenim ortamları oluşturmanız gerekmektedir. Bu durum akılda tutma ve iş üstünde uygulama yapabilmeyi artıracaktır. Bilgiyi risksiz ortamlarda hayata geçirmek yetişkin profesyonellere yeni fikirlerin nasıl işe yarayabileceğini görme olanağı tanır.
Özetle yetişkinler için öğrenme tasarımı yapmak üniversite ve lise öğrencilerine program hazırlamaya benzemez. Onların farklı ihtiyaçları, farklı düşünme yapıları vardır. Yetişkinlerin nasıl öğrendiklerine dair yukarıdaki kavramları bilmeniz e-eğitimlerin daha başarılı olmasını sağlayabilir.
Günümüzde e-eğitimlerini kendileri üretmeye eğilimli müşteri kitlesinde artış gözlemliyoruz. Artık kurumlar maliyetler nedeniyle kendi bünyelerinde bu işleri yapmaya başlıyor. Maliyet açısından bakıldığında haklı olabilirler. Ancak yoğun çalışma ortamında bu kişilerin e-eğitim hazırlığını kendilerinin yapması yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında sizce ne denli sağlıklı olabilir?